Tenebron - Bölüm 17 - (AVCI YILDIRIM’IN RAPORU)
Karargahın genel havası son derece hareketli bir hal almıştı. Ardı ardına bir aşağı bir yukarı koşuşturan düşük rütbeli askerler, kucaklarında anlaşılmaz şeyler taşıyorlardı. Bir kasa, uzun ve ince yapıda ancak 20 santim genişliğinde aletler, bir takım çuvallar ve hayvan kafesleri… Gözlerini kalabalığın koşturmacasına çevirmiş hiçbir şey yapmadan öylece bakan Kelebir, hiç bu kadar çok askeri yan yana görmemişti. Görevler, talimler ve çalışmalar genellikle küçük yapıda bölüklerden oluşurdu. G garnizonunda ise bu bölükler 16 askerden ibaretti. Şimdi gözünün gördüğü her yerde koşuşturan adamalar onu huzursuz ediyordu. Disiplinsizlik, kargaşa! Yani bir tehdit gibi… Bileğindeki metal aparat bir an için parladı. Alet açık sarı bir ışıkla aniden ısındı. Hemen harekete geçen Kelebir, bir yandan önündeki hengameye bakıyor bir yandan da efendisinin odasına doğru hızlı adımlarla gidiyordu. Ondan istenenleri yapmış ancak dışardaki kargaşa onu bir süreliğine alıkoymuştu. Bir sorun yoktu. Ama ...